PB_TOP

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin

Bunlardan birincisi, bir mahkeme kararına riayetsizlik halidir\. Canlı casino oyunlarıyla gerçek bir kumarhane deneyimi yaşa. pari bahis\. Oda hapsi disiplin cezasında böyle bir durum söz konusu değildir. İkincisi ise Kanunun koyduğu bir mükellefiyetin yerine getirilmesini sağlamak üzere yakalama ve tevkif halidir. Bu hal özel bir yükümlülüğün ileride yerine getirilmesini sağlamak için kanunun söz konusu kişinin tutuklu bulundurulmasına izin verdiği durumlarla ilgilidir. Dolayısıyla özgürlüğün sınırlandırılmasının (b) bendi bakımından haklı gösterilmesi için, baskıcı ya da cezalandırma amacı güden nitelikte olmaması gereklidir. Askeri disipline riayet etmediği gerekçesiyle verilen oda hapsi cezası, geçmiş bir durumla ilgili olup cezalandırma amacıyla verildiğinden (b) bendi kapsamına girmemektedir. Söz konusu oda hapsi disiplin cezasının (c), (d), (e) ve (f) bendlerinde sayılan hallerle bir ilgisi bulunmamaktadır. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası andlaşmalar ile yasa hükümlerinin çatışması durumunda andlaşma hükmü üstün sayılacak ve ulusal yasa kuralı ihmal edilerek uygulanmayacaktır. Fıkrasında kişinin hangi hallerde özgürlüğünden yoksun bırakılabileceği ve bunun hangi usullerle yapılacağı düzenlenmiştir. Oda hapsi disiplin cezası niteliği itibariyle kişi özgürlüğünü sınırlayan bir yaptırım olup bu husus hem iç hukukumuzda 1632 sayılı AsCK’nun 19, 21 ve 23. Maddelerinde açıkça belirtilmiş hem de AİHM kararlarıyla tespit edilmiştir[568]. Fıkrasının (a) bendinde genel kural olarak kişi özgürlüğünün mahkeme kararıyla sınırlanabileceği düzenlenmiş diğer bendlerinde ise bazı özel durumlarda kişilerin mahkeme kararı olmadan da yakalanıp tutulabilecekleri belirtilmiştir.

  • Dolayısıyla öncelikle hukuken geçerli bir evlilik bulunmalıdır.
  • 4) Hizmet aracıyla ağır kusuru veya hizmetten ayrılabilen kişisel kusuruyla trafik kazası sonucu yaralamaya sebebiyet vermek.

Ne var ki bu durum, İslâm hukuk düzeninde devletin genel yapısını, organlarını, bunların işleyişini ve birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen esasların bulunmadığı anlamına da gelmez. Dört halife döneminde de gerek halifenin tayin usulüyle gerekse İslâm anayasasının diğer problemleriyle ilgili olarak sonraki müctehidlere ışık tutacak uygulamaların ortaya çıktığı bir gerçektir. İşte İslâm hukukçuları Kitap ve Sünnet’te yer alan ve daha çok genel prensipler niteliği taşıyan hukukî esaslar ile dört halife döneminin uygulamalarını göz önüne alarak İslâm anayasa esaslarını ortaya koymaya çalışmışlardır. Osman’dan itibaren başlayan ve Abbâsîler’in idareyi ele geçirmelerine kadar devam eden olayların, müctehidlerin yaşadıkları siyasî ortamın ve bağlı bulundukları mezheplerin de önemli ölçüde rolü bulunduğunu unutmamak gerekir. Bundan dolayı özellikle müctehidlerin içinde bulundukları siyasî şartlar değiştikçe ictihadların da değiştiği görülmektedir. Devlet başkanının Kureyş kabilesinden olması şartı ile aynı anda iki devlet başkanının olamayacağı kuralı buna örnek olarak gösterilebilir.

AİHS m.6’daki “medeni hak ve yükümlülükler” kavramı içine idari uyuşmazlıklar, özellikle ilk bakışta kapsam dışı gibi görünen “memur” uyuşmazlıkları da girebilmektedir. AİHM, m.6/1’in uygulanması açısından, “memur” kavramına özerk (otonom) bir tanım getirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Böylece sözleşmeci devletlerde benzer ya da aynı işi yapan kamu görevlilerine, ulusal çalışma sisteminden ve çalışanlar ile idari otorite arasındaki hukuki ilişkiden (bir sözleşmeyle veya atama yoluyla göreve gelmiş olması farketmeksizin) bağımsız olarak, AİHS aynı şekilde uygulanabilecektir. Mahkeme’ye göre üç dört günlük hafif göz hapsi, özgürlükten yoksun bırakma oluşturmaz; çünkü bu cezayı alanların mesai saatleri dışında askeri binalarda kalma zorunlulukları varsa da, bu kişiler kilit altında tutulmamakta ve görevlerini yapmaya devam etmektedirler. Bu kişiler az veya çok askeri yaşamın olağan sistemi içinde kalmaya devam etmektedirler. Rütbenin geri alınması cezası askeri mahkemelerce hükmedilebilecek bir “feri ceza” olduğu gibi, aynı zamanda  AsCK’nun 171. Maddesine bağlı  EK-1 cetvelde  belirtildiği üzere general/amiraller ve Milli Savunma Bakanı tarafından sadece erbaşlara verilebilen bir disiplin cezasıdır. Bu ceza, cezalının rütbesinin kıt’ası huzurunda sökülmesi suretiyle yerine getirilir. Yaşama hakkının diğer bir istisnası da Sözleşmenin 15. Madde 15/2′ ye göre, savaş halinde, hukuka uygun savaş eylemlerinin sonucu olarak meydana gelen ölüm olayları da sözleşmenin 2.

Disiplin bozucu diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır. Maddesinde “yaşama hakkı” konusunda öngörülen sınırlamalar (istisnalar) “kısıtlayıcı” niteliktedir, bu istisnai hallerin dışında insan hayatına kasten son verilemez. AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler incelendiğinde; 2. Maddede düzenlenen Yaşama hakkının ihlali sayılmayacak haller arasında , kanun emrini yerine getirmek, ayaklanma ve isyanları bastırmak sayılmıştır. Savaş hallerindeki öldürme eylemleri de bu kapsamdadır. Ancak sözleşmeye göre öldürme ancak başka çare kalmamışsa meşru sayılabilir. Halen ülkemizde yoğun bir şekilde terörle mücadele eden TSK’nın görevi bu sınırlamalar içerisinde kalmaktadır.

Soruşturmacıların tanıklara ve bilirkişilere yemin teklif etmesi mümkün değildir. Maddesinde, yüksek disiplin kurullarının inceleme ve araştırma yöntemleri arasında yeminli tanık ve bilirkişi dinlemek de sayıldığından, yüksek disiplin kurulunun cezalandırma yetkisine giren suçlarda soruşturmacıların bu yetkiye sahip olduğu kabul edilmektedir[355]. Maddesinde; “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır” şeklindeki düzenleme uyarınca, AsCK’da düzenlenen disiplin suçlarında tek fiile yalnız bir amir tarafından ve yalnızca bir kez ceza verilmesi gerekmektedir. Örneğin bir kişiye bir fiili nedeniyle hem aylıktan kesme ve hem de göz hapsi cezası verilemeyecek; disiplin amiri tarafından ceza verildikten sonra üst disiplin amiri tarafından ikinci kez cezalandırılamayacaktır[324]. Davacı, davalılardan …Genel Müdürlüğü tarafından, narenciye bahçesindeki portakalın toplanması işinde yabancı uyruklu işçi çalıştırdığından bahisle aleyhine idari para cezası verildiğini, oysa bu bahçenin diğer davalı A.

Leave A Comment

*
*